-
1 aldatmak
1. أضل [أَضَلَّ]2. احتال [اِحْتالَ]3. اختلب [اِخْتَلَبَ]4. تحايل [تَحَايَلَ]5. خاتل [خاتَلَ]6. ختل [خَتَلَ]7. خدع [خَدَعَ]8. دارى [دارَى]9. دالس [دالَسَ]10. دلس [دَلَّسَ]11. راوغ [راوَغَ]12. ضلل [ضَلَّلَ]13. غش [غَشَّ]14. كاد [كادَ]15. كذب [كَذَبَ]16. والس [والَسَ]17. ولس [وَلَسَ] -
2 غش
Iغَشّ1. iğfalAnlamı: aldatma, baştan çıkarma2. üçkâğıtçılıkAnlamı: yalancılık, dolandırıcılık3. kalpazanlıkAnlamı: kalpazan olma durumu4. şarlatanlıkAnlamı: şarlatanca davranış5. entrika6. kalleşlikAnlamı: kalleş olma durumu7. hınzırlıkAnlamı: hınzır olma durumu8. sinsilikAnlamı: sinsice davranış9. mandepsiAnlamı: tuzak, oyun10. dalavereAnlamı: yalan dolanla gizlice görülen kötü ış, gizli oyun11. desiseAnlamı: aldatma, hile, entrikaIIغَشَّ1. aldatmak2. yanıltmakAnlamı: yanılmasına yol açmak3. ayartmakAnlamı: baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmakغِشّ1. kancıklıkAnlamı: kancık olma durumu2. vefasızlıkAnlamı: vefasız olma durumu3. sadakatsizlikAnlamı: sadakatsiz olma durumu4. mağdurlukAnlamı: mağdur olma durumu5. çıyanlıkAnlamı: hainlik, ihanet etme durumu6. ihanetAnlamı: hainlik etme, aldatma7. üçkâğıtçılıkAnlamı: yalancılık, dolandırıcılık8. şarlatanlıkAnlamı: şarlatanca davranış9. mağduriyetAnlamı: mağdur olma durumu10. hıyanetAnlamı: kötülük etme veya karşı davranma, hainlik11. kalpazanlıkAnlamı: kalpazan olma durumu12. entrika13. gaddarlıkAnlamı: gaddar olma durumu14. hainlik15. kalleşlikAnlamı: kalleş olma durumu16. domuzlukAnlamı: hainlik, inatçılık17. sinsilikAnlamı: sinsice davranış18. hınzırlıkAnlamı: hınzır olma durumu19. mandepsiAnlamı: tuzak, oyun20. kaypaklıkAnlamı: sözünde durmazlık21. desiseAnlamı: aldatma, hile, entrika22. dalavereAnlamı: yalan dolanla gizlice görülen kötü ış, gizli oyun -
3 ضلل
IضَلَلsapınçIIضَلَّلَ1. tavlamakAnlamı: kandırıp elde etmek2. aldatmak3. yanıltmakAnlamı: yanılmasına yol açmak4. kandırmakAnlamı: aldatmak5. ayartmakAnlamı: baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak -
4 أضل
أَضَلَّ1. saptırmakAnlamı: sapmak işini yaptırmak2. aldatmak3. yanıltmakAnlamı: yanılmasına yol açmak4. ayartmakAnlamı: baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak5. kandırmakAnlamı: aldatmak -
5 خاتل
خاتَلَ1. aldatmak2. yanıltmakAnlamı: yanılmasına yol açmak3. ayartmakAnlamı: baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak4. kandırmakAnlamı: aldatmak -
6 ختل
Iخَتَلَ1. aldatmak2. yanıltmakAnlamı: yanılmasına yol açmak3. kandırmakAnlamı: aldatmak4. ayartmakAnlamı: baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmakIIخَتْل1. üçkâğıtçılıkAnlamı: yalancılık, dolandırıcılık2. şarlatanlıkAnlamı: şarlatanca davranış3. sinsilikAnlamı: sinsice davranış4. mandepsiAnlamı: tuzak, oyun -
7 دالس
دالَسَ1. kaytarmakAnlamı: işten kaçmak2. aldatmak3. yanıltmakAnlamı: yanılmasına yol açmak4. ayartmakAnlamı: baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak5. kandırmakAnlamı: aldatmak -
8 دلس
دَلَّسَ1. kaytarmakAnlamı: işten kaçmak2. aldatmak3. yanıltmakAnlamı: yanılmasına yol açmak4. ayartmakAnlamı: baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak -
9 والس
والَسَ1. aldatmak2. yanıltmakAnlamı: yanılmasına yol açmak3. kandırmakAnlamı: aldatmak4. ayartmakAnlamı: baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak -
10 ولس
وَلَسَ1. aldatmak2. yanıltmakAnlamı: yanılmasına yol açmak3. kandırmakAnlamı: aldatmak4. ayartmakAnlamı: baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak -
11 راوغ
راوَغَ1. kaytarmakAnlamı: işten kaçmak2. çalımlamakAnlamı: bir oyuncunun topla hareket ederek, diğer oyuncuları geçmek3. aldatmak -
12 احتال
اِحْتالَ1. aldatmak2. oynamakAnlamı: rastgele yön vermek, aldatmak3. kandırmakAnlamı: aldatmak4. ayartmakAnlamı: baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak -
13 اختلب
اِخْتَلَبَ1. aldatmak2. kandırmakAnlamı: aldatmak3. ayartmakAnlamı: baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak -
14 تحايل
Iتَحَايَلَ1. aldatmak2. ayartmakAnlamı: baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak3. kandırmakAnlamı: aldatmakIIتَحَايُل1. dolandırıcılıkAnlamı: dolandırıcı olma durumu2. iğfalAnlamı: aldatma, baştan çıkarma3. kalpazanlıkAnlamı: kalpazan olma durumu4. aldatmacaAnlamı: hileye dayanan davranış -
15 خدع
خَدَعَ1. aldatmak2. oynamakAnlamı: rastgele yön vermek, aldatmak3. kandırmakAnlamı: aldatmak4. ayartmakAnlamı: baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak -
16 دارى
-
17 كاد
كادَ1. aldatmak2. ayartmakAnlamı: baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak -
18 كذب
Iكَذَبَ1. aldatmak2. ayartmakAnlamı: baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak3. kandırmakAnlamı: aldatmakIIكَذِب1. yalandanAnlamı: gerçek olmayarak2. kıtırAnlamı: uydurma söz, yalan3. uydurmasyonAnlamı: uydurma, uydurmak işi4. martavalAnlamı: yalan, uydurma söz, palavra5. atıcılıkAnlamı: yalancılık, uydurmacılık6. sahtelikAnlamı: sahte olma durumu7. yalan8. atmasyonAnlamı: palavra, uydurma9. ığrıpAnlamı: yalan, düzen10. hilâfAnlamı: yalan, doğru olmayanكِذْب1. kıtırAnlamı: uydurma söz, yalan2. sahtelikAnlamı: sahte olma durumu3. ığrıpAnlamı: yalan, düzenIVكَذَّبَyalanlamakAnlamı: gerçek olmadığını bildirmek
См. также в других словарях:
aldatmak — i 1) Beklenmedik bir davranışla yanıltmak Genç kızı aldatmak için dil dökmeye başlamıştır. P. Safa 2) Karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanarak onun üzerinden kazanç sağlamak Üç defadır bu yezit beni aldatıyor. B. Felek 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük